EYLÜL VURGUNU

                Selamün aleyküm...
Şimdi tanıtacağım kitap başlıktan da anlaşılacağı üzere Eylül Vurgunu romanı, yazarımız Safiye Çetinkaya...

Sade ve akıcı bir dille yazılmış olan kitabımız 60'ların elit kesiminden olan Esin'in yaşamını konu almaktadır. 
Babası albay ve mason locası üyesi olan Esin İngiltere'de tanıştığı Haluk'la evlenir. Eşinin ailesi de Türkiye'nin sayılı zenginlerindendir. Bir oğulları olur fakat hayatlarını günü birlik, amaçsız yaşamaktadırlar. Haluk eşini çok sevse de aldatmaktadır. Evlilikleri karşılıklı roller üzere kurulmuşken Esin tekrar hamile kalır. Zenginlik ve şöhret bakımından her şeye sahip olsa da, eşinin aldatmalarını öğrenen Esin çocuğunu aldırmak ister. Bu süreçte okumuş olduğu İslami bir kitapla hayatı sil baştan değişir.

80'li yılların darbesini yemiş elit kesimin nadide bir gülü...
Eşini, verdiği onca zarara rağmen hala çok seven bir kadın...Tek çocuğum bile İslamdan uzak olmamalı diyen bir anne..Yıllarca yapılmış duaların kabulü...
Kitaptan alıntılar''Aklımdan çıkmıyorsun, aklım çıkıyor,sen çıkmıyorsun. Olmuyor işte... Bugün yine seni özlerken yakaladım kendimi. Demek ki içim de hala sana rastlayan duraklar var.Takvimler değişti,hasret yine aynı ... Oysa ikimizde aynı şeyi düşünüyoruz, ben seni, sen kendini... Bazı günler hiç aklıma gelmiyorsun. İşte o günler iyiyim. Ama bugün o günlerden biri değil. Anlaşılan yarın yine devam edeceğim gözlerinden ... Dudağımın kenarında kabuk bağlamayan yara gibi oldun.Azıcık gülsem kan, hiç gülmesem koca bir hüzünsün. Canımın içi ço acıyor, çok acıtıyorsun.''

''Öyle yürekten bakma gözlerime ey yar!
Gözlerimin sende kalma ihtimali var...
Gözlerim sende kalırsa neylerim yar?
Yüreğimin seni sevme ihtimali var...
Yaklaşma bu kadar yürek tenime!
Tenimin yanıp kül olma ihtimali var...
Alıştırma varlığına bu kadar.
Varlığının geleceğim olma ihtimali var...''

''Bu kaçıncı cemredir gönlüme düşüyorsun. Nasıl bir baharsın ki Hala üşütüyorsun...''



Her ne kadar çok hüzünlenerek okumuş olsam da, aklımda bazı sorular vardı. Bir kadın gerçekten bu kadar sevebilir mi? Neden başka biriyle yoluna devam etmedi? Bunca acıya değer miydi? vs..vs.. diye sorular hala kafamda dolanıyorlar.

Tabi hepinize okumanızı tavsiye ederim.Umarım beğenirsiniz.Yeni bir kitapta görüşmek üzere...