Kalbimin Düştüğü Yerdeğim (Aylar geçti hala bendeki etkisi İlk andaki gibi)
Kalbimin Düştüğü Yerdeyim
Habab Çetin AKDENİZ
Bu eseri nasıl anlatsam, nasıl sunsam ki benim okurken aldığım tadı size yansıtabilsem bilmiyorum. Aylar önce okumama rağmen bir türlü kelimelere döküp, paylaşamadım maalesef. Hakkında ne yazmam gerektiğini bulamıyordum. Ama gel gelelim, geçen yine aklıma geldi ve gözlerim doldu. İşte o zaman artık yaz, anlat başkaları da okusun, okurken hissettiğin duyguların benzerini duyumsasın dedim. Ve işte buradayım.
İlk yazarımızdan bahsedeyim sizlere; Habbab Çetin Akdeniz.
2011 civarı Pakistan'a gider. Doğu bilginleri hakkında kitap yazacaktır. Araştırma yapabilmek ve İkbal üniversitesi öğretim görevlileriyle görüşebilmek için gitmiştir kısaca. Ne var ki kaderine Pakistan gizli servisi (ISI)nin eline düşmesi yazılmıştır. Sebepsiz toplamda 173 gün, 3 ayrı gizli hapishanede mahpus hayatı yaşar. ALLAH'ın dilemesiyle kurtulur. Bu süreç sonrası Türkiye'ye dönünce Guantanamo Pakistan adlı eserini yazar. Kendisi bu kitabıyla adını duyurmuştur. Ben bu anı şeklindeki kitabı daha önceden okumuştum. İleride tanıtımını yapacağım nasipse.Yazar hakkında detaylı bilgiye internetten ulaşabilirsiniz.
Şimdi asıl mesele şu; işkence ve dehşet anılarıyla dolu Guantanamo Pakistan'ı okuduğumda yazarı ister istemez gözümde isminin arapça anlamı gibi Şedit(çetin) biri olarak betinlemiş bulunmaktaydım. Meğer yanılmışım. Yazarımız çok yönlü duyguları, ince işleyebilen kalemi latif biriymiş.
Bu arada asıl adı 'Çetin' ancak Türkiye'ye dönünce Habbab adını koymuş kendine.
Kitabımız: Kalbimin Düştüğü Yerdeyim. Sipariş verdiğim kitapların arasından çıkardığımda ''almasan olurmuş, yine sepetine her gördüğünü koymuşsun'' dedim ancak nedendir bilinmez (belki okuyayım çıksın aradan düşüncesiyle) yeni kitapların arasında ilk onu okudum... Tek gecede bitti belki ama etkisi kapağını kapattığım andaki gibi bende......
Türü: Romantik-dram denebilir.
Konusu ise; 90'lı yılların İstanbul'un da Kur'an kursuna giden genç bir kız ile üniversite öğrencisi bir delikanlının birbirlerine besledikleri sevgiyi ele almaktadır.
Kitabı okurken kendinizi Fatih'in sokaklarında gerçekten dolaşırken bulacaksınız. Fatih Cami avlusunda ağaçları izleyip, kitap okuyacaksınız. Caminin içinde sizin de kendinize ait bir namaz köşeniz olacak. O zamanın, yeşil parkalarını özleyeceksiniz. Karakterler size kendilerini o kadar sevdirecek ki, onların yaşadığı duygu selini siz hissediyormuşcasına etkisinde kalacaksınız. Hayatın, hayalden ibaret olmadığını kavrayacaksınız. Gerçeklerin keskinliği sizi çok yaralayacak. Kısacası çok ağlayacaksınız ama hiç pişman olmayacaksınız.
Karakter adlarını yazmak istemiyorum.Merak edin. Kitaptaki aşk, günümüzdekilerle yan yana bile getirilmemeli bunu dikkate alarak okuyun. Kitaptan çıkarılacak çok ders var. Hayatımızda gafletle dahi olsa yaptığımız hatalar, bize çok pahalıya ma'l olabilir.
Yazmadan geçemeyeceğim. Kitabın adını ancak sonunda anlayacaksınız. Sakın ilk sonunu okumayın. Kitap bitmeden adı anlaşılmıyor çünkü. Anladım sanırsınız ama hep eksik bir şey kalıyor. Deneyimli olarak belirteyim dedim. =)
Peki siz Kalbiniz Düştüğü Yerde misiniz?
Yorumlar